Share

İpek çiçeği kışlatılması

Daria · 03.08.2025.

İpek çiçeği, anavatanı olan sıcak iklimler nedeniyle dona karşı son derece hassas bir bitkidir ve genellikle ılıman iklimlerde tek yıllık (annual) olarak yetiştirilir. Bu, bitkinin ilk sonbahar donlarıyla birlikte öleceği ve bir sonraki yıl yeniden ekilmesi gerekeceği anlamına gelir. Ancak, bazı bahçıvanlar özellikle sevdikleri bir rengi veya çeşidi korumak isteyebilir veya sadece bitkiyi hayatta tutma mücadelesinden keyif alabilirler. Bu durumlarda, ipek çiçeğini kışlatmak için uygulanabilecek birkaç yöntem vardır. Bu yöntemler biraz çaba gerektirse de, başarılı olunduğunda bir sonraki baharda olgun bir bitkiyle sezona başlamanın ödülünü sunar. Kışlatma sürecinin temel amacı, bitkiyi donma sıcaklıklarından korumak ve ilkbaharda yeniden büyümeye başlayana kadar uykuda (dormant) tutmaktır.

İpek çiçeğini kışlatmanın en yaygın ve en güvenilir yollarından biri, bir sonraki sezon için tohumlarını toplamaktır. Bu, teknik olarak bitkinin kendisini değil, genetik devamlılığını kışlatmak anlamına gelir. Sezon sonunda, solan çiçeklerin bitki üzerinde kalmasına izin verin. Çiçeklerin yerinde zamanla küçük, yuvarlak tohum kapsülleri oluşacaktır. Bu kapsüllerin tamamen kurumasını ve kahverengiye dönmesini bekleyin. Kuruyan kapsülleri dikkatlice toplayın ve bir kağıt üzerinde açarak içindeki minik siyah tohumları çıkarın. Tohumları tamamen kurumaları için birkaç gün havadar bir yerde beklettikten sonra, bir kağıt zarfa veya küçük bir kavanoza koyarak saklayın. Zarfın üzerine tarihi ve bitki çeşidini yazmayı unutmayın. Tohumları serin, kuru ve karanlık bir yerde saklayarak bir sonraki ilkbaharda ekebilirsiniz.

Eğer bitkinin kendisini kurtarmak istiyorsanız, en pratik yöntem saksıda yetiştirilen bitkileri içeri almaktır. Sonbaharda gece sıcaklıkları 10°C’nin altına düşmeye başladığında ve ilk don uyarısı yapılmadan önce, saksıları içeri taşımanın zamanı gelmiş demektir. İçeri almadan önce bitkiyi olası zararlılara karşı kontrol edin ve gerekirse böcek ilacı sabunu ile yıkayın. Bitkiyi, evin en aydınlık ve en serin yerine, örneğin güneye bakan bir pencerenin önüne veya az ısıtılan bir odaya yerleştirin. Kış boyunca bitki uykuda olacağı için çok az suya ihtiyaç duyacaktır; toprağın tamamen kurumasını bekleyip ayda bir kez çok hafifçe sulamak yeterlidir.

Bahçeye ekilmiş bir bitkiyi kışlatmak daha zordur, ancak imkansız değildir. Bitkiyi dikkatlice topraktan söküp bir saksıya alabilir ve yukarıda anlatıldığı gibi içeri taşıyabilirsiniz. Diğer bir seçenek ise, ana bitki ölmeden önce ondan çelikler almaktır. Yaz sonunda veya sonbahar başında, sağlıklı dallardan 8-10 cm uzunluğunda çelikler kesin. Bu çelikleri suda veya doğrudan toprakta köklendirerek kış boyunca aydınlık bir pencere önünde küçük saksılarda büyütebilirsiniz. Bu genç bitkiler, ilkbaharda don tehlikesi geçtikten sonra dışarıya dikilmeye hazır olacaktır. Bu yöntem, ana bitkiyi kurtarmaktan daha kolay ve genellikle daha başarılıdır.

Kışa hazırlığın önemi

İpek çiçeği gibi dona duyarlı bitkiler için kışa hazırlık, onların hayatta kalma şansını belirleyen en kritik süreçtir. Bu hazırlığın temel amacı, bitkiyi ani sıcaklık düşüşlerinin ve dondurucu soğukların neden olacağı hücre hasarından korumaktır. Bir bitki donduğunda, hücrelerinin içindeki ve etrafındaki su donarak buz kristalleri oluşturur. Bu kristaller, keskin kenarlarıyla hücre zarlarını delerek onarılamaz hasara yol açar ve bitkinin o kısmının veya tamamının ölmesine neden olur. Kışa hazırlık, bitkiyi bu ölümcül süreçten kaçınabileceği güvenli bir ortama taşımayı veya genetik materyalini (tohum veya çelik) koruma altına almayı içerir.

Hazırlık sürecine doğru zamanda başlamak hayati önem taşır. İlk hafif don genellikle bitki için bir uyarı niteliğindedir, ancak şiddetli bir don bitkiyi anında öldürebilir. Bu nedenle, bölgenizdeki ilk ortalama don tarihini bilmek ve hava durumu tahminlerini yakından takip etmek önemlidir. Bitkileri içeri alma veya çelik toplama gibi işlemleri, ilk beklenen dondan en az bir hafta önce tamamlamak en iyisidir. Bu, hem size yeterli zaman tanır hem de bitkinin yeni ortama strese girmeden adapte olmasına yardımcı olur. Aceleyle, donun geldiği gece yapılan bir kurtarma operasyonu genellikle daha az başarılı olur.

Kışa hazırlık, sadece bitkiyi soğuktan korumak değil, aynı zamanda onu dinlenme dönemine (dormansi) doğru bir şekilde yönlendirmeyi de içerir. Sonbaharda günler kısalıp sıcaklıklar düştükçe, bitki doğal olarak büyümesini yavaşlatır. Bu süreci desteklemek için sonbaharın başından itibaren gübrelemeyi tamamen kesmeli ve sulama sıklığını azaltmalısınız. Bu uygulamalar, bitkiye “büyümeyi durdurma ve enerji depolama zamanı” sinyalini gönderir. Aktif olarak büyüyen, bol sulanmış ve gübrelenmiş bir bitkinin kışı içeride bile olsa sağlıklı bir şekilde geçirmesi daha zordur.

Bitkileri içeri almadan önce yapılacak bir zararlı kontrolü ve temizlik de hazırlığın önemli bir parçasıdır. Dışarıdaki bitkiler, üzerlerinde fark etmediğiniz yaprak bitleri, örümcek akarları veya başka böcekler barındırıyor olabilir. Bu zararlılar, kapalı ve sıcak ev ortamında hızla çoğalarak hem ipek çiçeğinize hem de diğer ev bitkilerinize yayılabilir. Bitkiyi içeri almadan önce, yapraklarının altını ve gövdesini dikkatlice inceleyin. Şüpheli bir durum varsa, bitkiyi hafif bir sabunlu suyla yıkayın veya neem yağı spreyi uygulayın. Bu basit önlem, sizi kış boyunca sürecek bir zararlı mücadelesinden kurtarabilir.

İç mekanda kışlatma yöntemleri

Saksıdaki bir ipek çiçeğini iç mekanda başarılı bir şekilde kışlatmanın anahtarı, ona doğru ışık, sıcaklık ve su dengesini sağlamaktır. Bitkiyi içeri aldıktan sonra, evin mümkün olan en aydınlık noktasına yerleştirmeniz gerekir. Güneye bakan bir pencere pervazı, gün boyunca en fazla ışığı alacağı için ideal bir konumdur. Yeterli ışık alamazsa, bitki cılızlaşır, zayıflar ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale gelir. Eğer evinizde yeterince doğal ışık yoksa, bir bitki yetiştirme lambası kullanarak ek aydınlatma sağlamak, bitkinin sağlığını korumak için harika bir seçenektir.

Sıcaklık konusunda, ipek çiçeği kış uykusu döneminde serin koşulları tercih eder. Sürekli sıcak ve kuru bir oda havası, bitkinin dinlenmeye geçmesini engelleyebilir ve onu strese sokabilir. İdeal olarak, sıcaklığın 10-15°C arasında olduğu bir ortam en iyisidir. Az kullanılan bir misafir odası, ısıtılmayan bir veranda veya aydınlık bir garaj bu koşulları sağlayabilir. Bitkiyi kalorifer petekleri veya diğer ısı kaynaklarından uzak tutmaya özen gösterin, çünkü bu kaynaklar havayı kurutarak bitkiye zarar verebilir.

Kışlatma döneminde sulama, en çok dikkat edilmesi gereken konudur. Bitki aktif olarak büyümediği için su ihtiyacı minimuma iner. Aşırı sulama, bu dönemde kök çürüklüğüne yol açacak en kesin yoldur. Genel kural, toprağın tamamen, saksının dibine kadar kurumasını beklemek ve ardından çok az miktarda su vermektir. Bu, duruma göre ayda bir veya hatta daha seyrek bir sulama anlamına gelebilir. Amaç, köklerin tamamen kuruyup ölmesini engellemek, ancak büyümeyi teşvik etmemektir. Şüphede kaldığınızda, sulamamak her zaman daha güvenli bir seçenektir.

İlkbaharda, günler uzamaya ve sıcaklıklar artmaya başladığında, bitki uyanma belirtileri göstermeye başlayacaktır. Yeni küçük sürgünler fark ettiğinizde, sulama sıklığını ve miktarını kademeli olarak artırabilirsiniz. Bu dönemde, bitkiyi daha güçlü bir büyümeye teşvik etmek için zayıf ve cılız dallarını budamak iyi bir fikirdir. Dışarıdaki don tehlikesi tamamen geçtikten sonra, bitkiyi yine alıştırma sürecinden geçirerek yavaş yavaş dış mekana taşıyabilirsiniz.

Çelik alarak kışı geçirme

Çelik alarak kışı geçirmek, özellikle bahçede yetişen ve saksıya alınması zor olan büyük bitkiler için mükemmel bir alternatiftir. Bu yöntem, ana bitki dona yenik düşse bile, onun genetik kopyalarını ilkbahar için hazır tutmanızı sağlar. Çelik almak için en iyi zaman, ilk dondan yaklaşık bir ay öncedir. Bu, çeliklerin dışarıdaki koşullar hala uygunken köklenmeye başlaması için yeterli zaman tanır. Sağlıklı, çiçek açmamış ve güçlü sürgünlerden yaklaşık 8-10 cm uzunluğunda parçalar kesin.

Hazırladığınız çelikleri köklendirmek için en yaygın yöntemlerden biri, onları iyi drene olan nemli bir toprağa dikmektir. Küçük saksıları veya viyolleri steril bir fide başlangıç karışımı ile doldurun. Çeliklerin alt kısmındaki yaprakları temizleyin ve her birini toprağa yaklaşık 2-3 cm derinliğinde dikin. Toprağı hafifçe bastırın ve nazikçe sulayın. Köklenmeyi teşvik etmek ve nemi korumak için saksıların üzerine şeffaf bir plastik poşet veya kesilmiş bir pet şişe geçirebilirsiniz. Bu mini sera, çeliklerin kurumasını önleyecektir. Saksıları, doğrudan güneş almayan aydınlık bir yere koyun.

Çeliklerin köklenmesi genellikle birkaç hafta sürer. Bu süre zarfında toprağın hafif nemli kalmasını sağlayın, ancak aşırı ıslak olmamasına dikkat edin. Mini seranın içini havalandırmak için günde bir kez poşeti kısa bir süreliğine açmak, mantar oluşumunu engeller. Çeliği hafifçe çektiğinizde bir direnç hissettiğinizde veya yeni yaprak büyümesi gördüğünüzde, bu köklenmenin başarılı olduğunu gösterir. Bu noktada, üzerindeki plastik örtüyü kaldırabilirsiniz.

Köklenmiş genç bitkilerin kış bakımı, iç mekanda kışlatılan ana bitkinin bakımına benzer. Onları güneye bakan aydınlık bir pencere önüne yerleştirin ve toprağın üst kısmı kurudukça sulayın. Kış boyunca çok hızlı büyümeyebilirler, bu normaldir. Amaç, onları ilkbahara kadar sağlıklı ve canlı tutmaktır. Don tehlikesi geçtiğinde ve dışarısı yeterince ısındığında, bu genç ve güçlü bitkileri bahçenizdeki kalıcı yerlerine dikebilirsiniz. Bu yöntem, sezona sıfırdan başlamak yerine, iyi gelişmiş bitkilerle bir adım önde başlamanızı sağlar.

Tohum toplama ve saklama

Tohum toplama, ipek çiçeğinin genetik mirasını bir sonraki yıla taşımanın en basit ve en geleneksel yöntemidir. Bu süreç, bitkinin doğal yaşam döngüsünü takip etmeyi gerektirir. Çiçeklenme mevsiminin sonuna doğru, en sağlıklı ve en güzel renkteki çiçeklerden bazılarının solmasına ve bitki üzerinde kalmasına izin verin. Döllenmiş çiçekler, zamanla tabanlarında yeşil, yuvarlak bir şişkinlik oluşturur. Bu şişkinlik, içinde tohumların geliştiği tohum kapsülüdür. Tohumların olgunlaşması için bu kapsüllerin bitki üzerinde tamamen kuruması gerekir.

Tohum toplamak için doğru zaman, kapsüllerin yeşilden açık kahverengi veya bej rengine dönüştüğü ve dokunulduğunda kuru ve kırılgan bir his verdiği zamandır. Acele edip kapsülleri yeşilken toplarsanız, içindeki tohumlar olgunlaşmamış olacağı için çimlenmezler. Kapsülleri toplamak için kuru ve güneşli bir gün seçin. Kapsülleri bitkiden nazikçe koparın veya kesin. Topladığınız kapsülleri küçük bir kase veya bir kağıt zarfın içine koyun.

Kapsüllerin içindeki tohumları çıkarmak için, kapsülü iki parmağınız arasında hafifçe ezerek veya bir kağıt üzerinde açarak içindeki yüzlerce minik, parlak siyah tohumun dökülmesini sağlayın. Tohumları kapsül kalıntılarından ayıklayın. Topladığınız tohumların tamamen kuru olduğundan emin olmak çok önemlidir, çünkü nemli kalan tohumlar saklama sırasında küflenip bozulabilir. Emin olmak için, tohumları bir kağıt havlu üzerinde havadar bir yerde birkaç gün daha bekletmek iyi bir fikirdir.

Tohumları saklamak için, onları hava geçirmez bir kap veya bir kağıt zarf içine koyun. Cam baharat kavanozları veya küçük kilitli poşetler de işe yarar. Kabın veya zarfın üzerine mutlaka tohumun türünü ve toplandığı yılı yazın. Etiketleme, gelecekte karışıklığı önlemek için çok önemlidir. Hazırladığınız tohum paketlerini, serin, kuru ve karanlık bir yerde, örneğin bir dolapta veya buzdolabının sebzelik bölümünde saklayın. Doğru koşullarda saklanan ipek çiçeği tohumları, canlılıklarını birkaç yıl boyunca koruyabilir ve ilkbahar geldiğinde yeni bir nesil güzel çiçek yetiştirmeniz için hazır bekler.

Bunları da beğenebilirsin