Share

Fesleğen ekimi ve çoğaltılması

Daria · 12.06.2025.

Fesleğen yetiştirmeye başlamanın en yaygın ve tatmin edici yollarından biri tohumdan ekim yapmaktır. Bu yöntem, bitkinin tüm yaşam döngüsüne tanıklık etmeni sağlar ve genellikle daha ekonomiktir. Fesleğen tohumları, başarılı bir çimlenme için sıcaklığa ve neme ihtiyaç duyar. Ekim için en uygun zaman, genellikle son beklenen don tarihinden yaklaşık altı ila sekiz hafta öncedir, böylece fideler dışarıya ekilmeye hazır olduğunda yeterince güçlenmiş olur. Tohumları, iyi drene olan, nemli bir çimlendirme torfu veya toprak karışımı ile doldurulmuş küçük saksılara veya viyollere ekmek, süreci kolaylaştırır. Doğru başlangıç koşullarını sağlamak, sağlıklı ve güçlü fideler elde etmenin temelini oluşturur.

Tohumları ekerken, onları çok derine gömmekten kaçınmak önemlidir. Fesleğen tohumları oldukça küçüktür ve genellikle toprağın yüzeyine serpilip üzerlerinin çok ince bir tabaka toprak veya vermikülit ile kapatılması yeterlidir. Bu, tohumların çimlenmek için ihtiyaç duyduğu ışığı almasına yardımcı olur. Ekimden sonra toprak, bir sprey şişesi kullanılarak nazikçe nemlendirilmelidir. Toprağın sürekli olarak nemli, ancak ıslak olmaması gerekir. Çimlenmeyi hızlandırmak için ekim kaplarının üzerini şeffaf bir plastik kapak veya streç film ile örterek bir sera etkisi yaratabilirsin.

Çimlenme süreci genellikle 7 ila 14 gün sürer ve bu süreçte ideal toprak sıcaklığı 21°C civarında olmalıdır. Tohumlar filizlenip ilk yaprakçıklar (kotiledonlar) göründüğünde, plastik kapak kaldırılmalı ve fideler bol ışık alan bir yere taşınmalıdır. Bu aşamada fidelerin zayıf ve cılız kalmasını önlemek için yeterli ışık almaları kritik öneme sahiptir. Eğer doğal ışık yetersizse, bir bitki yetiştirme lambası kullanarak günde en az 12-14 saat aydınlatma sağlamak, fidelerin güçlü ve sağlıklı büyümesini teşvik eder.

Fideler ilk gerçek yaprak setlerini (kotiledonlardan sonra çıkan yapraklar) geliştirdikten ve yaklaşık 5-7 cm boyuna ulaştıktan sonra, daha büyük saksılara veya bahçeye ekilmeye hazırlanabilirler. Eğer birden fazla fide aynı kapta büyümüşse, en güçlü olanı bırakıp diğerlerini dikkatlice seyreltmek gerekir. Bu, kalan fidenin rekabet olmadan besinlere, suya ve ışığa daha kolay ulaşmasını sağlar. Fideleri dış mekana taşımadan önce, onları birkaç gün boyunca kademeli olarak dış koşullara alıştırmak (sertleştirme), nakil şokunu en aza indirir.

Çelikle çoğaltma yöntemi

Fesleğeni çoğaltmanın bir diğer etkili ve hızlı yolu da çelikle üretimdir. Bu yöntem, mevcut sağlıklı bir ana bitkiden alınan bir dal parçasını köklendirerek genetik olarak aynı yeni bir bitki elde etmeni sağlar. Çelikle çoğaltma, özellikle favori bir fesleğen türünün özelliklerini korumak istediğinde idealdir. İşlem için, üzerinde çiçek veya tomurcuk bulunmayan, yaklaşık 10-15 cm uzunluğunda, sağlıklı ve genç bir sürgün seçmek en iyisidir. Kesimi, bir yaprak boğumunun hemen altından temiz ve keskin bir makas veya bıçak kullanarak yapmak, köklenme başarısını artırır.

Kesilen çeliğin alt kısmındaki yaprakları, suya veya toprağa girecek olan bölümden temizlemek gerekir. Genellikle en üstte iki veya dört yaprak bırakmak yeterlidir; daha fazla yaprak, çeliğin köklenmeden önce su kaybederek strese girmesine neden olabilir. Hazırlanan çeliği köklendirmenin iki yaygın yolu vardır: suda köklendirme ve doğrudan toprağa dikme. Suda köklendirme, süreci gözlemlemek için harika bir yöntemdir. Çeliği, yaprakları suya değmeyecek şekilde bir bardak veya kavanoz suya yerleştirmen yeterlidir.

Suda köklendirme yapılıyorsa, suyun birkaç günde bir değiştirilmesi, bakteri oluşumunu önlemek ve suyu taze tutmak için önemlidir. Kavanozu, doğrudan güneş ışığı almayan ancak aydınlık bir yere koymak idealdir. Genellikle bir ila iki hafta içinde, çeliğin suya batırılmış kısmında küçük beyaz kökler oluşmaya başlayacaktır. Kökler yaklaşık 2-3 cm uzunluğa ulaştığında, çelik artık toprağa dikilmeye hazırdır. Bu aşamada çok uzun süre beklemek, köklerin suya adapte olmasına ve toprağa geçişte zorlanmasına neden olabilir.

Doğrudan toprağa dikerek çoğaltma da oldukça başarılı bir yöntemdir. Hazırlanan çeliğin kesik ucunu, isteğe bağlı olarak bir köklendirme hormonuna batırdıktan sonra, nemli ve iyi drene olan bir toprak karışımı ile doldurulmuş küçük bir saksıya dikebilirsin. Toprağı çeliğin etrafına hafifçe bastırarak sabitlemek ve ardından sulamak gerekir. Köklenme sürecinde yüksek nemi korumak için saksının üzerini şeffaf bir plastik torba ile örtebilirsin. Birkaç hafta içinde, çelik yeni yapraklar üretmeye başladığında, bu köklenmenin başarılı olduğunun bir işaretidir ve plastik torba çıkarılabilir.

Fidelerin dikimi ve yer seçimi

İster tohumdan yetiştirilmiş olsun, ister çelikten çoğaltılmış olsun, genç fesleğen fidelerinin kalıcı yerlerine dikilmesi, dikkat gerektiren bir aşamadır. Dikim için en uygun zaman, tüm don tehlikesinin geçtiği ve gece sıcaklıklarının sürekli olarak 10°C’nin üzerinde kaldığı ilkbahar sonlarıdır. Fesleğen soğuğa karşı çok hassas olduğu için aceleci davranmak, fidelerin zarar görmesine veya ölmesine neden olabilir. Dikimden önce fideleri dış koşullara alıştırma (sertleştirme) sürecini tamamlamak, bitkilerin nakil şokunu atlatmasına ve yeni yerlerine daha kolay adapte olmasına yardımcı olur.

Fesleğen için yer seçimi yaparken, bitkinin temel ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Fesleğen, günde en az altı saat doğrudan güneş ışığı alan, sıcak ve korunaklı bir yeri tercih eder. Yeterli güneş ışığı, bitkinin kompakt bir şekilde büyümesini ve yapraklarının aromatik yağlar açısından zengin olmasını sağlar. Ayrıca, iyi hava sirkülasyonu olan bir yer seçmek, mantar hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur. Toprağın iyi drene olması ve besin açısından zengin olması da aynı derecede önemlidir; dikim öncesinde toprağa kompost veya iyi yanmış gübre karıştırmak faydalıdır.

Fideleri dikerken, aralarında yeterli boşluk bırakmak, olgunlaştıklarında sağlıklı bir şekilde gelişmeleri için gereklidir. Genellikle fesleğen fideleri arasında 25-30 cm mesafe bırakmak, yeterli hava akışı ve ışık alımı için idealdir. Dikim çukurunu, fidenin kök topuyla aynı derinlikte ve biraz daha geniş olacak şekilde kazmalısın. Fideyi saksısından dikkatlice çıkarıp çukura yerleştirdikten sonra, etrafını toprakla doldurup hafifçe bastırarak sabitlemelisin. Dikimden hemen sonra yapılan can suyu, köklerin toprakla temasını sağlar ve fidenin yerleşmesine yardımcı olur.

Saksıda yetiştirme durumunda, fesleğenin kök sisteminin rahatça gelişebileceği yeterli büyüklükte bir saksı seçmek önemlidir. En az 20-25 cm çapında ve derinliğinde bir saksı, tek bir fesleğen bitkisi için genellikle yeterlidir. Saksının tabanında mutlaka drenaj delikleri olmalı ve kaliteli, iyi drene olan bir saksı toprağı kullanılmalıdır. Saksıya dikim yapıldıktan sonra da bitkiye can suyu verilmeli ve saksı, bol güneş alan bir yere yerleştirilmelidir.

Saksıda yetiştirme teknikleri

Saksıda fesleğen yetiştirmek, bahçesi olmayanlar veya bitkilerini mutfağa yakın tutmak isteyenler için mükemmel bir alternatiftir. Başarının anahtarı, doğru saksı, toprak ve bakım koşullarını sağlamaktır. Fesleğen için seçilecek saksının, bitkinin köklerinin büyümesine izin verecek kadar geniş ve derin olması gerekir; genellikle 5 litrelik bir saksı iyi bir başlangıçtır. Malzeme olarak, toprağın daha hızlı kurumasını sağlayan terakota saksılar veya nemi daha uzun süre tutan plastik saksılar tercih edilebilir; seçim, sulama alışkanlıklarına ve iklime bağlıdır. En önemli unsur, fazla suyun akıp gitmesi için saksının dibinde yeterli drenaj deliğinin bulunmasıdır.

Saksı için kullanılacak toprak karışımı, fesleğenin sağlığı için hayati önem taşır. Bahçe toprağı, saksıda kullanıldığında sıkışmaya ve drenaj sorunlarına yol açabileceğinden, genellikle tavsiye edilmez. Bunun yerine, torf, perlit ve vermikülit içeren, hafif ve havadar, kaliteli bir saksı toprağı karışımı kullanılmalıdır. Bu tür karışımlar, köklerin ihtiyaç duyduğu oksijeni almasını sağlarken, suyu tutma ve drenaj arasında ideal bir denge sunar. Toprağa yavaş salınımlı bir gübre karıştırmak veya büyüme mevsimi boyunca düzenli olarak sıvı gübre uygulamak, bitkinin ihtiyaç duyduğu besinleri almasını garanti eder.

Saksıdaki fesleğenlerin sulama ihtiyacı, bahçedekilere göre daha fazladır. Saksıdaki toprak hacmi daha az olduğu için daha çabuk kurur, bu nedenle özellikle sıcak ve rüzgarlı havalarda toprağın nem seviyesini sık sık kontrol etmek gerekir. Sulama, toprağın üst kısmı kuruduğunda yapılmalı ve su, saksının altındaki drenaj deliklerinden akana kadar devam etmelidir. Saksı tabağında biriken fazla su, kök çürümesini önlemek için dökülmelidir. Fesleğen, tutarlı nemi sever, ancak sürekli ıslak toprak köklerine zarar verir.

Saksıdaki fesleğeni konumlandırırken, ışık ihtiyacını karşılamak en önemli önceliktir. Bitkiyi, günde en az altı saat doğrudan güneş ışığı alabileceği bir pencere önüne, balkona veya verandaya yerleştirmek gerekir. Yeterli ışık almazsa, bitki cılızlaşır ve yapraklarının aroması zayıflar. Bitkinin her tarafının eşit ışık almasını sağlamak için saksıyı birkaç günde bir kendi etrafında döndürmek faydalı olabilir. Ayrıca, saksıdaki bitkiler, bahçedekilere göre zararlılara ve hastalıklara karşı daha hassas olabilir, bu nedenle düzenli olarak yaprak altlarını kontrol etmek ve olası sorunları erken teşhis etmek önemlidir.

Katlı ekim ve eşlikçi bitkiler

Katlı ekim veya dikey bahçecilik, özellikle sınırlı alana sahip olanlar için fesleğen yetiştirmenin yenilikçi bir yoludur. Bu yöntem, bitkileri dikey bir düzlemde, üst üste yerleştirilmiş kaplarda veya özel olarak tasarlanmış dikey ekim sistemlerinde yetiştirmeyi içerir. Fesleğen, kompakt büyüme alışkanlığı ve nispeten sığ kök sistemi sayesinde dikey bahçeler için oldukça uygundur. Bu sistemler, su ve besinlerin verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar ve genellikle entegre bir sulama sistemine sahiptir. Dikey bir yapıda fesleğen yetiştirmek, hasadı kolaylaştırır ve hava sirkülasyonunu iyileştirerek hastalık riskini azaltabilir.

Eşlikçi bitki dikimi (companion planting), belirli bitkilerin birbirlerinin büyümesini desteklemek, zararlıları uzaklaştırmak veya faydalı böcekleri çekmek amacıyla bir arada yetiştirilmesi pratiğidir. Fesleğen, bahçede mükemmel bir eşlikçi bitkidir. Özellikle domates bitkilerinin yanına ekildiğinde, domatese zarar veren boynuzlu kurtları ve beyaz sinekleri uzaklaştırdığına inanılmaktadır. Ayrıca, fesleğenin aromasının domateslerin lezzetini artırdığı da yaygın bir kanıdır. Bu karşılıklı fayda sağlayan ilişki, her iki bitkinin de daha sağlıklı ve verimli olmasına yardımcı olur.

Fesleğen, domatesin yanı sıra biber, patlıcan ve kuşkonmaz gibi diğer sebzelerle de iyi geçinir. Kokusu, birçok zararlı böcek için caydırıcı bir etki yaratır. Örneğin, yaprak bitlerini uzak tutmaya yardımcı olabilir. Aynı zamanda, arılar gibi tozlaşmayı sağlayan faydalı böcekleri kendine çeken çiçekler açar, bu da bahçenin genel sağlığına ve verimliliğine katkıda bulunur. Ancak, fesleğeni adaçayı veya lahana gibi bazı bitkilerin yanına ekmekten kaçınmak gerekir, çünkü bu bitkilerle iyi geçinmeyebilirler.

Eşlikçi bitki dikimini planlarken, bitkilerin benzer büyüme koşullarına (ışık, su ve toprak) ihtiyaç duyduğundan emin olmak önemlidir. Fesleğen ve domates bu açıdan mükemmel bir çifttir, çünkü her ikisi de bol güneş, iyi drene olan toprak ve düzenli sulama gerektirir. Bitkileri, birbirlerini gölgelemeyecek veya besin için aşırı rekabet etmeyecek şekilde uygun mesafelerde dikmek gerekir. Bu stratejik bitki yerleşimi, daha sağlıklı bir bahçe ekosistemi yaratır, kimyasal pestisitlere olan ihtiyacı azaltır ve bahçenin genel verimini artırır.

Bunları da beğenebilirsin