Share

Ayvanın ekimi ve çoğaltılması

Daria · 27.05.2025.

Ayva ağacının ekimi ve çoğaltılması, bahçenizde bu değerli meyveyi yetiştirmenin ilk ve en temel adımıdır. Bu süreç, doğru fidan seçimiyle başlar, uygun dikim teknikleriyle devam eder ve çeşitli çoğaltma yöntemleriyle nesiller boyu sürdürülebilir hale gelir. Başarılı bir başlangıç, ağacın gelecekteki sağlığı, gelişimi ve verimliliği için sağlam bir temel oluşturur. Gerekli özeni ve dikkati göstererek, her bahçıvan kendi ayva ağacını başarıyla yetiştirebilir ve yıllar boyunca lezzetli meyvelerinin tadını çıkarabilir. Bu süreç, sadece bir bitki yetiştirmek değil, aynı zamanda doğayla bağ kurmanın ve sabrın meyvelerini toplamanın da bir yoludur.

Ayva ekimi için en uygun zaman, fidanın dinlenme döneminde olduğu, yapraklarını döktüğü sonbahar ayları veya kışın ılıman geçtiği bölgelerde kış ayları ile erken ilkbahardır. Sonbahar dikimi, fidanın kök sisteminin ilkbaharda büyüme başlamadan önce toprağa yerleşmesine olanak tanır. Dikim yapılacak yerin seçimi kritiktir; ayva ağaçları bol güneş ışığı alan, rüzgardan korunaklı ve iyi drene olan toprakları tercih eder. Su birikintisi olan veya taban suyu yüksek araziler kök çürüklüğüne neden olabileceği için uygun değildir. İdeal toprak, besin maddelerince zengin, hafif asidik veya nötr (pH 6.0-7.5) karakterde tınlı bir yapıya sahip olmalıdır.

Dikim çukuru, fidanın kök topundan en az iki kat daha geniş ve derin olacak şekilde açılmalıdır. Bu, köklerin rahatça yayılması için gevşetilmiş bir toprak ortamı sağlar. Çukurun tabanına bir miktar yanmış ahır gübresi veya kompost karıştırmak, fidanın ilk gelişim döneminde ihtiyaç duyacağı besinleri sağlamaya yardımcı olur. Dikim sırasında, fidanın aşı noktasının toprak seviyesinin en az 5-10 cm üzerinde kalmasına dikkat edilmelidir. Aşı noktasının toprağa gömülmesi, anacın istenmeyen sürgünler vermesine veya fidanın aşı yerinden hastalanmasına neden olabilir. Kökler çukurun içine doğal bir şekilde yayılarak yerleştirilmeli ve üzeri toprakla doldurulmalıdır.

Toprak doldurulduktan sonra, köklerin etrafında hava boşlukları kalmaması için hafifçe bastırılmalı ve ardından fidanın can suyu bolca verilmelidir. Bu ilk sulama, toprağın köklerle tam olarak temas etmesini sağlar. Dikimden sonra fidanın etrafına bir destek çubuğu (herek) dikmek ve fidanı bu çubuğa gevşek bir şekilde bağlamak, özellikle rüzgarlı bölgelerde fidanın dik durmasına ve köklerinin oynamasına engel olur. Fidanın etrafındaki toprağın yüzeyine malç (ağaç kabuğu, saman vb.) sermek, hem toprağın nemini korur hem de yabani otların çıkmasını engeller. Bu adımlar, genç fidanın yeni yerine başarılı bir şekilde adapte olmasını sağlar.

Fidan seçimi ve hazırlığı

Başarılı bir ayva yetiştiriciliği için doğru fidanı seçmek, atılacak en önemli adımlardan biridir. Fidan seçerken, bölgenizin iklim koşullarına ve toprak yapısına uygun, hastalıklara dayanıklı ve verimli bir çeşit tercih edilmelidir. Güvenilir bir fidanlıktan, sertifikalı ve sağlıklı fidanlar almak, gelecekte yaşanabilecek birçok sorunun önüne geçer. İyi bir fidan, güçlü bir kök sistemine, düzgün bir gövdeye ve belirgin bir aşı noktasına sahip olmalıdır. Köklerde veya gövdede herhangi bir yara, bere veya hastalık belirtisi olmamalıdır. Genellikle 1-2 yaşındaki fidanlar, yeni yerlerine daha kolay adapte oldukları için tercih edilir.

Fidanın türü de önemlidir; fidanlar tüplü (saksılı) veya açık köklü olarak satılabilir. Tüplü fidanlar, kök sistemi toprakla birlikte olduğu için yılın don olmayan her döneminde dikilebilir ve tutma oranları genellikle daha yüksektir. Açık köklü fidanlar ise daha ekonomiktir ancak sadece bitkinin uyku döneminde (sonbahar sonu – ilkbahar başı) dikilebilirler. Açık köklü bir fidan alındığında, köklerin kurumamasına özellikle dikkat edilmelidir. Dikimden önce, fidanın kökleri kontrol edilmeli, zarar görmüş veya çok uzun olan kökler keskin bir makasla temizlenmelidir. Ayrıca, fidanı dikmeden önce köklerini birkaç saat suda bekletmek, canlanmalarına yardımcı olur.

Dikim öncesi hazırlık, sadece fidanı değil, aynı zamanda dikim yerini de kapsar. Dikim yapılacak alan önceden yabani otlardan tamamen temizlenmelidir. Toprak analizi yaptırarak toprağın besin durumu ve pH seviyesi hakkında bilgi edinmek, gerekli iyileştirmeleri yapmak için en doğru yoldur. Eğer toprak çok killi ve ağır ise, içine bir miktar kum ve organik madde karıştırarak drenajı iyileştirmek gerekir. Tam tersi, çok kumlu ve su tutmayan bir toprak ise, kompost veya yanmış ahır gübresi ekleyerek su tutma kapasitesi artırılmalıdır. Bu hazırlıklar, fidanın sağlıklı bir başlangıç yapması için elverişli bir ortam yaratır.

Fidan dikime hazırlanırken, dikim budaması olarak bilinen bir işlem de yapılabilir. Bu işlemde, fidanın tepesi yerden yaklaşık 70-80 cm yükseklikten kesilir ve yan dallar varsa kısaltılır. Bu, fidanın enerjisini kök gelişimine odaklamasına yardımcı olur ve ileride oluşacak olan taç yapısının daha dengeli ve sağlam olmasını sağlar. Dikim budaması, fidanın yer üstü aksamı ile kök sistemi arasındaki dengeyi kurarak, fidanın yeni yerine adaptasyonunu kolaylaştırır. Tüm bu hazırlık adımları, özenle seçilmiş fidanın bahçenizde sağlıklı bir ağaca dönüşmesi için atılan sağlam temellerdir.

Çelikle çoğaltma yöntemi

Çelikle çoğaltma, ayva ağacını genetik özelliklerini koruyarak çoğaltmanın en yaygın ve etkili yollarından biridir. Bu yöntem, ana bitkiden alınan bir dal parçasının köklendirilerek yeni bir bitki elde edilmesi esasına dayanır. Ayva için genellikle odun çelikleri kullanılır. Odun çelikleri, ağacın yapraklarını döktüğü ve dinlenme dönemine girdiği kış aylarında, genellikle aralık ve şubat ayları arasında alınır. Çelikler, bir önceki yılın sürgünlerinden, yani sağlıklı ve iyi gelişmiş bir yaşındaki dallardan hazırlanmalıdır. İdeal çelikler, kurşun kalem kalınlığında ve yaklaşık 20-30 cm uzunluğunda olmalıdır.

Çelik hazırlarken, kesimlerin doğru yapılması köklenme başarısı için kritiktir. Çeliğin alt ucu, bir gözün (tomurcuğun) hemen altından, eğimli bir şekilde kesilmelidir. Bu eğimli kesim, su emilimi ve köklenme için daha geniş bir yüzey alanı sağlar. Çeliğin üst ucu ise en üstteki gözün yaklaşık 1-2 cm üzerinden, düz bir şekilde kesilir. Bu, çeliğin üst ve alt kısımlarını ayırt etmeyi kolaylaştırır ve dikim sırasında ters dikilmesini önler. Hazırlanan çeliklerin alt kısımlarındaki birkaç göz hariç diğer yaprak tomurcukları (eğer varsa) temizlenmelidir.

Köklenmeyi teşvik etmek için, çeliklerin alt uçları IBA (İndol Bütirik Asit) gibi köklendirme hormonlarına batırılabilir. Bu, kök oluşumunu hızlandırır ve köklenme oranını önemli ölçüde artırır. Hormona batırılan çelikler, daha sonra iyi drene edilmiş bir köklendirme ortamına dikilir. Bu ortam, genellikle perlit, torf ve kum karışımından oluşur. Çelikler, boylarının yaklaşık üçte ikisi toprağın altında kalacak şekilde dikilmelidir. Dikimden sonra ortam hafifçe nemlendirilir ve çeliklerin bulunduğu saksı veya kasa, doğrudan güneş ışığı almayan, aydınlık ve serin bir yere konulur.

Köklendirme süreci boyunca ortamın sürekli nemli tutulması, ancak aşırı ıslak olmaması önemlidir. Aşırı sulama, çeliklerin çürümesine neden olabilir. Genellikle ilkbaharda, havaların ısınmasıyla birlikte çelikler sürgün vermeye ve köklenmeye başlar. Köklenmenin başarılı olup olmadığını anlamak için çeliği hafifçe çekerek kontrol edilebilir; eğer bir direnç hissediliyorsa köklenme başlamış demektir. Yeterince köklenen ve gelişen genç fidanlar, sonbaharda veya bir sonraki ilkbaharda kalıcı yerlerine dikilmeye hazır hale gelir. Çelikle çoğaltma, sabır gerektiren bir yöntem olmasına rağmen, ana bitkiyle tamamen aynı özelliklere sahip yeni ayva ağaçları elde etmenin en güvenilir yoludur.

Aşı ile çoğaltma

Aşı, iki farklı bitki parçasının birleştirilerek tek bir bitki gibi büyümeye devam etmesini sağlayan bir vejetatif çoğaltma tekniğidir. Ayva yetiştiriciliğinde aşı, genellikle istenen meyve özelliklerine sahip bir çeşidin (kalem veya göz), daha dayanıklı, farklı toprak tiplerine uyumlu veya bodurlaştırıcı özelliklere sahip bir anaç üzerine uygulanmasıyla gerçekleştirilir. Bu yöntem sayesinde, belirli bir çeşidin meyve kalitesi, seçilmiş bir anacın kök sistemi avantajlarıyla birleştirilir. Ayva için en yaygın kullanılan anaçlar, yine ayva çöğürleri (tohumdan yetiştirilen fidanlar) veya bazı alıç türleridir.

Aşı yöntemleri, uygulama zamanına ve kullanılan bitki materyaline göre değişiklik gösterir. Ayva için en sık kullanılan aşı yöntemleri göz aşısı (T veya yongalı) ve kalem aşısıdır (yarma, kakma, İngiliz). Göz aşısı, genellikle yaz aylarında, bitkilerin aktif büyüme döneminde ve kabuğun gövdeden kolayca ayrıldığı zamanlarda yapılır. Bu yöntemde, istenen çeşitten alınan tek bir sürgün gözü, anacın gövdesine açılan bir kesiğe yerleştirilir. Kalem aşıları ise daha çok kış sonu veya erken ilkbaharda, anaç henüz uyanmamışken, kalemlerin ise dinlenme durumunda olduğu zamanlarda uygulanır.

Aşının başarılı olabilmesi için birkaç kritik noktaya dikkat edilmesi gerekir. Öncelikle, anaç ile kalemin (veya gözün) kambiyum dokularının birbiriyle tam olarak temas etmesi şarttır. Kambiyum, bitkinin iletim demetlerini üreten ve yara iyileşmesini sağlayan ince bir hücre tabakasıdır ve bu iki dokunun birleşmesi, su ve besin akışının sağlanması için hayati önem taşır. Ayrıca, kullanılan aşı bıçağının çok keskin ve steril olması, kesim yüzeylerinin düzgün olması ve aşı bölgesinin hava ve su almayacak şekilde sıkıca sarılması gerekir. Aşı sargısı olarak genellikle aşı bandı veya parafinli bezler kullanılır. Aşı macunu ise kesim yüzeylerini dış etkenlerden korumak için kullanılır.

Aşı yapıldıktan sonra, aşı noktasının altından çıkan yabani sürgünler (piçler) düzenli olarak temizlenmelidir. Bu sürgünler, anaca ait olduğu için, büyümelerine izin verilirse aşılanan kısmın gelişimini engeller ve zamanla onu bastırabilir. Aşı tuttuğunda, yani yeni sürgünler büyümeye başladığında, sargı malzemesi bitkinin gövdesini sıkmaması için zamanla gevşetilmeli veya kesilerek çıkarılmalıdır. Aşı ile çoğaltma, teknik bilgi ve beceri gerektiren bir yöntem olmasına rağmen, üstün nitelikli çeşitlerin standart özelliklerde ve hızlı bir şekilde çoğaltılmasına olanak tanıdığı için ticari yetiştiricilikte vazgeçilmez bir yöntemdir.

Tohumdan çoğaltma (çöğür eldesi)

Tohumdan çoğaltma, ayva ağacı yetiştirmenin en temel ve doğal yöntemidir, ancak ticari yetiştiricilikte genellikle tercih edilmez. Bunun temel sebebi, tohumdan yetişen bitkilerin (çöğürlerin), tohumun alındığı ana bitkinin genetik özelliklerini birebir taşımamasıdır. Meydana gelen genetik açılım nedeniyle, tohumdan yetişen ağaçların meyve kalitesi, boyutu veya tadı ana bitkiden farklı, genellikle daha düşük kalitede olabilir. Ayrıca, tohumdan yetişen ağaçların meyve vermeye başlaması, aşılanmış fidanlara göre çok daha uzun yıllar alabilir. Bu nedenlerle, tohumla çoğaltma daha çok yeni çeşitler elde etmek (ıslah çalışmaları) veya aşı için anaç (çöğür) yetiştirmek amacıyla kullanılır.

Ayva tohumları, olgun ve sağlıklı meyvelerin içinden dikkatlice çıkarılır. Tohumlar çıkarıldıktan sonra, üzerlerindeki meyve kalıntılarından arındırılmak için iyice yıkanmalı ve ardından kurumaya bırakılmalıdır. Ayva tohumları, çimlenebilmek için soğuk katlama (stratifikasyon) olarak bilinen bir dinlenme sürecine ihtiyaç duyarlar. Bu süreç, tohumların kış koşullarını taklit eden soğuk ve nemli bir ortamda bir süre bekletilmesidir. Soğuk katlama için tohumlar, nemli torf veya kum ile karıştırılarak bir poşete veya kaba konulur ve yaklaşık 2-3 ay boyunca buzdolabında (+1 ila +4°C) saklanır. Bu işlem, tohumun uyku halini kırarak çimlenmeye hazır hale gelmesini sağlar.

Soğuk katlama süreci tamamlandıktan sonra, tohumlar erken ilkbaharda ekime hazırdır. Ekim, tohum yastıklarına veya saksılara yapılabilir. Kullanılacak toprağın süzek, hafif ve besin maddelerince zengin olması önemlidir. Tohumlar, yaklaşık 1-2 cm derinliğe ekilmeli ve üzeri ince bir toprak tabakası ile örtülmelidir. Ekimden sonra toprak hafifçe sulanmalı ve çimlenme süreci boyunca sürekli nemli tutulmalıdır. Çimlenme, genellikle birkaç hafta içinde gerçekleşir. Fideler belirli bir boyuta ulaştığında ve birkaç gerçek yaprak çıkardığında, daha büyük saksılara veya doğrudan fidanlığa şaşırtılarak seyreltilmelidir.

Elde edilen çöğürler, yani tohumdan yetişen genç fidanlar, gelişimlerini sürdürürler. Bu fidanlar, genellikle 1-2 yıl sonra aşı yapılacak kalınlığa ve güce ulaşırlar. Bu aşamada, bu çöğürler üzerine, istenen özelliklere sahip üstün kaliteli bir ayva çeşidinden alınan göz veya kalemler aşılanarak yeni fidanlar elde edilir. Sonuç olarak, tohumla çoğaltma, doğrudan meyve üretimi için pratik bir yöntem olmasa da, ayva yetiştiriciliğinin temel taşı olan güçlü ve sağlıklı anaçların üretilmesi için vazgeçilmez bir adımdır. Bu yöntem, ayva genetik çeşitliliğinin korunmasına da katkıda bulunur.

Bunları da beğenebilirsin