Share

Akdikenli üvezin dikimi ve çoğaltılması

Daria · 14.08.2025.

Akdikenli üvez, peyzaj düzenlemelerinde ekolojik değeri ve estetik görünümüyle öne çıkan, değerli bir ağaçtır. Bu ağacın başarılı bir şekilde yetiştirilmesi, doğru dikim ve çoğaltma tekniklerinin bilinmesine bağlıdır. Dikim süreci, sadece bir fidanı toprağa yerleştirmekten çok daha fazlasını ifade eder; bu, ağacın gelecekteki sağlığının ve gelişiminin temelini atan kritik bir adımdır. Doğru zamanlama, uygun yer seçimi ve dikkatli bir dikim tekniği, fidanın yeni ortamına hızla adapte olmasını ve güçlü bir kök sistemi geliştirmesini sağlar. Benzer şekilde, çoğaltma yöntemlerini anlamak, bu harika türü yaygınlaştırmak ve genetik çeşitliliğini korumak için önemlidir.

Dikim için en uygun fidanı seçmek, sürecin ilk adımıdır. Sağlıklı bir fidan, iyi gelişmiş bir kök sistemine, hastalıksız bir gövdeye ve canlı görünen tomurcuklara sahip olmalıdır. Fidanlar genellikle çıplak köklü, saksılı veya topraklı olarak temin edilebilir. Her birinin dikim tekniği biraz farklılık gösterse de, temel amaç köklere en az zararı vererek fidanı yeni yerine yerleştirmektir. Köklerin dikim öncesinde kurumasına asla izin verilmemeli, çıplak köklü fidanlar dikimden hemen öncesine kadar nemli bir ortamda saklanmalıdır.

Çoğaltma söz konusu olduğunda, akdikenli üvez hem tohumla (generatif) hem de çelikleme veya aşılama gibi vejetatif yöntemlerle çoğaltılabilir. Tohumla çoğaltma, genetik çeşitlilik sağlar ve büyük miktarlarda yeni bitki elde etmek için etkili bir yoldur, ancak tohumların çimlenmesi için özel uygulamalar gerektirir ve bitkilerin olgunlaşması daha uzun sürer. Vejetatif yöntemler ise ana bitkinin birebir aynısı olan bitkiler üretir ve genellikle daha hızlı sonuç verir. Hangi yöntemin seçileceği, amaca, mevcut kaynaklara ve tecrübeye bağlı olarak değişir.

Bu yazıda, akdikenli üvezin dikim sürecinin her aşamasını, fidan seçiminden dikim sonrası bakıma kadar ayrıntılı olarak ele alacağız. Ayrıca, hem tohumdan hem de vejetatif yollarla çoğaltma tekniklerinin inceliklerini, başarı şansını artıracak ipuçlarıyla birlikte keşfedeceğiz. Bu bilgileri uygulayarak, sen de bu dayanıklı ve güzel ağacı başarıyla yetiştirebilir ve bahçenin veya arazinin ekolojik zenginliğine katkıda bulunabilirsin.

Dikim için doğru zaman ve yerin seçilmesi

Akdikenli üvez dikimi için en ideal zaman, ağacın dinlenme döneminde olduğu sonbahar veya ilkbahar başıdır. Sonbahar dikimi, köklerin kış boyunca toprakta yerleşmesine ve ilkbaharda güçlü bir başlangıç yapmasına olanak tanır. Özellikle kışların ılıman geçtiği bölgeler için sonbahar dikimi oldukça avantajlıdır. İlkbahar dikimi ise, don riskinin tamamen ortadan kalktığı ancak yaz sıcakları başlamadan önceki serin ve nemli dönemde yapılmalıdır. Bu, fidanın yaz stresine girmeden önce yeni yerine adapte olması için yeterli zamanı sağlar.

Yer seçimi, en az zamanlama kadar kritiktir. Akdikenli üvez, tam güneş alan veya hafif gölgeli yerleri tercih eder ve en iyi gelişimi günde en az altı saat doğrudan güneş ışığı aldığı konumlarda gösterir. Olgunlaştığında ulaşacağı boyutu (15-25 metre) ve taç genişliğini (8-12 metre) hesaba katarak, binalardan, yollardan, elektrik hatlarından ve diğer ağaçlardan yeterince uzakta bir yer seçilmelidir. Bu, gelecekte ortaya çıkabilecek budama veya güvenlik sorunlarını en başından önler.

Toprak yapısı da yer seçiminde belirleyici bir faktördür. Bu ağaç, iyi drene edilmiş, tınlı ve kireçli toprakları sever. Ağır, su tutan killi topraklardan veya çok kuru, kumlu topraklardan kaçınılmalıdır. Dikim yapmadan önce toprağın drenajını kontrol etmek, olası kök problemlerini önlemek için akıllıca bir adımdır. Eğer toprak ideal değilse, organik madde (kompost, torf vb.) ekleyerek yapısını iyileştirmek mümkündür. Toprağın pH değerinin nötr veya hafif alkali olması (pH 6.5-8.0) tercih edilir.

Son olarak, çevresel faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. Akdikenli üvez, hava kirliliğine karşı oldukça toleranslıdır, bu da onu şehir peyzajları için uygun bir seçenek yapar. Ancak, genç fidanlar kuvvetli rüzgarlara karşı hassas olabilir, bu nedenle mümkünse rüzgardan korunaklı bir dikim alanı seçmek faydalıdır. Doğru yer seçimi, ağacın uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için atılan en önemli adımdır ve gelecekteki bakım gereksinimlerini büyük ölçüde azaltır.

Fidan hazırlığı ve dikim süreci

Dikimden önce fidanın doğru bir şekilde hazırlanması, başarı şansını önemli ölçüde artırır. Eğer çıplak köklü bir fidan kullanıyorsan, dikimden hemen önce kökleri yaklaşık bir saat kadar suda bekletmek, kaybettikleri nemi geri kazanmalarına yardımcı olur. Bu sırada, hasar görmüş, kırılmış veya çok uzun olan kökleri keskin bir budama makasıyla temizle. Saksılı veya topraklı fidanlarda ise, fidanı kabından dikkatlice çıkar. Eğer kökler saksının dibinde dönerek bir “kök topu” oluşturmuşsa, bu kökleri parmaklarınla veya küçük bir aletle nazikçe gevşeterek dışarı doğru aç. Bu, köklerin yeni toprağa doğru büyümesini teşvik eder.

Dikim çukuru, fidanın kök topunun genişliğinin en az iki katı ve derinliğinin ise kök topuyla aynı seviyede olacak şekilde kazılmalıdır. Çukuru gereğinden fazla derin kazmak, fidanın zamanla toprağa gömülmesine ve gövde çürüklüğüne neden olabilir. Çukurdan çıkan toprağı, eğer çok killi veya fakirse, bir miktar kompost veya iyi yanmış gübre ile karıştırarak zenginleştirebilirsin. Bu, fidanın ilk aylarında ihtiyaç duyacağı besinleri ve daha iyi bir toprak yapısını sağlar.

Fidanı çukurun ortasına, kök boğazı (köklerin gövdeyle birleştiği nokta) çevredeki toprak seviyesiyle aynı hizada veya çok az üzerinde olacak şekilde yerleştir. Fidanı dik tutarken, zenginleştirilmiş toprağı yavaşça çukura geri doldur. Toprağı doldururken kökler arasında hava boşlukları kalmaması için her katmanda hafifçe bastır, ancak toprağı aşırı sıkıştırmaktan kaçın, çünkü bu kök gelişimini engelleyebilir. Çukur tamamen dolduğunda, fidanın etrafında “sulama halkası” adı verilen hafif bir set oluştur.

Dikim işlemi tamamlandıktan hemen sonra, fidanı bolca sula. Bu ilk sulama, toprağın köklerin etrafına iyice yerleşmesini sağlar ve kalan hava boşluklarını ortadan kaldırır. Yaklaşık 10-20 litre su kullanmak genellikle yeterlidir. Dikimden sonraki ilk birkaç hafta ve ilk büyüme mevsimi boyunca, toprak nemini düzenli olarak kontrol et ve gerektiğinde sulamaya devam et. Özellikle rüzgarlı bir yere dikim yaptıysan, fidanı ilk 1-2 yıl boyunca destek kazıklarıyla sabitlemek, gövdenin düzgün gelişmesine ve rüzgardan zarar görmemesine yardımcı olabilir.

Tohumdan çoğaltma yöntemleri

Akdikenli üvezin tohumdan çoğaltılması, genetik çeşitliliği korumak ve çok sayıda yeni bitki elde etmek için etkili bir yöntemdir, ancak sabır ve özen gerektirir. Tohumlar, sonbaharda meyveler tamamen olgunlaştığında toplanmalıdır. Meyveler genellikle kahverengiye döndüğünde ve hafifçe yumuşadığında olgunlaşmış demektir. Toplanan meyvelerin etli kısımları temizlenerek içindeki tohumlar çıkarılmalıdır. Bu işlem, tohumları bir süzgece koyup akan su altında ovarak kolayca yapılabilir.

Akdikenli üvez tohumları, doğal bir dinlenme (dormansi) dönemine sahiptir ve çimlenmeden önce bu dormansinin kırılması gerekir. Bu işlem “soğuk katlama” (stratifikasyon) olarak adlandırılır. Temizlenmiş ve kurutulmuş tohumları, nemli bir ortama (örneğin nemli torf, perlit veya kum) karıştır ve bu karışımı ağzı kapalı bir plastik torbaya veya kaba koy. Bu torbayı, yaklaşık 3-4 ay boyunca buzdolabında (1-5 °C) sakla. Bu süreç, tohumların kış koşullarını taklit ederek çimlenmeye hazırlanmasını sağlar.

Soğuk katlama süresi tamamlandıktan sonra, ilkbaharda tohumları ekime hazırlayabilirsin. Tohumları, iyi drene olan, kaliteli bir tohum başlangıç harcı ile doldurulmuş saksılara veya viyollere yaklaşık 1 cm derinliğe ek. Ekimden sonra toprağı hafifçe nemlendir ve saksıları aydınlık, ancak doğrudan güneş ışığından korunmuş, ılık bir yere yerleştir. Çimlenme genellikle birkaç hafta içinde gerçekleşir, ancak bazen daha uzun sürebilir. Bu süreçte toprağın sürekli nemli kalmasına, ancak aşırı ıslak olmamasına dikkat et.

Fideler birkaç gerçek yaprak çıkardıktan ve elle tutulabilecek kadar büyüdükten sonra, daha büyük bireysel saksılara şaşırtılabilirler. Bu, köklerin gelişmesi için daha fazla alan sağlar. Fideleri, don tehlikesi tamamen geçene ve yeterince güçlenene kadar korunaklı bir yerde büyütmeye devam et. Genellikle 1-2 yıl saksıda veya fidanlıkta yetiştirildikten sonra kalıcı yerlerine dikilmeye hazır hale gelirler. Tohumdan yetiştirilen ağaçların meyve vermeye başlamasının birkaç yıl süreceğini unutma.

Vejetatif çoğaltma teknikleri

Vejetatif çoğaltma, ana bitkinin genetik özelliklerini birebir taşıyan yeni bitkiler elde etmeyi sağlar ve genellikle tohumdan çoğaltmaya göre daha hızlı sonuç verir. Akdikenli üvez için en yaygın vejetatif çoğaltma yöntemlerinden biri çeliklemedir. Yarı odunsu çelikler, yaz ortasında, o yılın yeni sürgünleri tabanda sertleşmeye başladığında ancak uçları hala yumuşakken alınır. Yaklaşık 15-20 cm uzunluğunda, sağlıklı sürgünlerden kesilen çeliklerin alt yaprakları temizlenir ve en üstte sadece birkaç yaprak bırakılır.

Çeliklerin köklenme şansını artırmak için, kesik olan alt uçları bir köklendirme hormonuna batırılabilir. Ardından, çelikler, iyi drene olan bir köklendirme ortamı (genellikle perlit ve torf karışımı) ile doldurulmuş saksılara dikilir. Çeliklerin etrafında nemli bir ortam oluşturmak için saksıların üzerine şeffaf bir plastik torba geçirilebilir veya bir mini sera kullanılabilir. Bu ortam, çeliklerin su kaybetmesini önler ve köklenmeyi teşvik eder. Çelikler, aydınlık ancak doğrudan güneş almayan bir yerde tutulmalı ve ortam sürekli nemli tutulmalıdır. Köklenme genellikle 6-8 hafta sürer.

Bir diğer vejetatif çoğaltma yöntemi ise aşılamadır. Aşılama, genellikle belirli özelliklere (örneğin, daha iyi meyve kalitesi, belirli bir büyüme alışkanlığı) sahip bir çeşidi, daha dayanıklı veya uyumlu bir anaç üzerine entegre etmek için kullanılır. Akdikenli üvez için anaç olarak genellikle aynı türün (Sorbus torminalis) tohumdan yetiştirilmiş fidanları veya uyumlu diğer üvez (Sorbus) veya alıç (Crataegus) türleri kullanılabilir. En yaygın aşılama yöntemleri göz aşısı (T-budding) veya yongalı göz aşısıdır.

Aşılama, dikkat ve tecrübe gerektiren daha teknik bir yöntemdir. Aşı kalemi (istenilen çeşitten alınan sürgün parçası) ile anacın kambiyum dokularının (kabuğun hemen altındaki büyüme tabakası) tam olarak birbirine temas etmesi gerekir. Bu temas, iki parçanın birbirine kaynamasını ve tek bir bitki olarak büyümeye devam etmesini sağlar. Aşılama, genellikle ilkbahar başında veya yaz sonunda, kabuğun anaçtan kolayca ayrıldığı dönemlerde yapılır. Başarılı bir aşı, birkaç hafta içinde sürmeye başlayacaktır.

Dikim sonrası ilk bakım

Fidanın dikiminden sonraki ilk yıl, yeni yerine adapte olması ve sağlıklı bir başlangıç yapması için kritik öneme sahiptir. Bu dönemdeki en önemli bakım adımı, düzenli ve doğru sulamadır. Toprak, özellikle kurak ve sıcak havalarda sürekli olarak hafif nemli tutulmalıdır. Haftada bir kez derinlemesine sulama yapmak, sık sık ve yüzeysel sulamaktan çok daha etkilidir. Bu, köklerin su aramak için toprağın daha derinlerine inmesini teşvik eder ve ağacın kuraklığa karşı direncini artırır.

Fidanın etrafındaki yabani otlarla rekabetini azaltmak da çok önemlidir. Yabani otlar, su ve besin maddeleri için genç fidanla rekabet eder ve büyümesini yavaşlatabilir. Fidanın etrafındaki en az bir metrelik bir alanı düzenli olarak otlardan arındırmak veya malçlamak, bu rekabeti ortadan kaldırır. 5-10 cm kalınlığında organik bir malç tabakası (ağaç kabuğu, yonga vb.) uygulamak, hem yabani otları baskılar hem de toprağın nemini koruyarak sulama ihtiyacını azaltır. Malçın fidanın gövdesine temas etmemesine dikkat etmelisin.

Dikim sonrası ilk yıl genellikle gübreleme önerilmez. Fidanın önceliği, yeni kökler geliştirmek ve yerine yerleşmektir; aşırı besin, kök sisteminden çok yaprak ve sürgün büyümesini teşvik edebilir, bu da fidanın dengesini bozar. Dikim sırasında toprağa karıştırılan kompost genellikle yeterlidir. İkinci yıldan itibaren, eğer büyümede bir yavaşlık gözlemlersen, ilkbahar başında dengeli, yavaş salınımlı bir gübre uygulayabilirsin.

Son olarak, genç fidanı düzenli olarak zararlılar ve hastalıklar açısından gözlemle. Yaprak bitleri gibi bazı zararlılar genç sürgünlere yönelebilir. Bu tür sorunları erken fark etmek, elle temizleme veya hafif bir sabunlu su spreyi gibi basit yöntemlerle kontrol altına alınmasını sağlar. Ayrıca, destek kazığı kullandıysan, fidanın gövdesine zarar vermediğinden ve çok sıkı olmadığından emin olmak için bağları periyodik olarak kontrol et ve gevşet. Genellikle bir veya iki yıl sonra, fidan kendi başına ayakta durabilecek kadar güçlendiğinde destekler kaldırılabilir.

Bunları da beğenebilirsin