Share

Akşam sefası çiçeğinin kışlatılması

Daria · 19.06.2025.

Akşam sefası, tropikal ve subtropikal Amerika kökenli bir bitki olduğu için soğuğa ve dona karşı oldukça hassastır. Kışların ılıman geçtiği bölgelerde toprakta kalabilirken, kış aylarında don olaylarının yaşandığı iklimlerde özel koruma veya kışlatma prosedürleri gerektirir. Bitkinin kış aylarını başarılı bir şekilde atlatmasını sağlamak, bir sonraki baharda yeniden sağlıklı ve güçlü bir şekilde büyümesine olanak tanır. Kışlatma süreci, bitkinin toprak üstü kısımlarının soğuktan ölmesine rağmen, yaşamını sürdürmesini sağlayan yeraltındaki yumrulu köklerini korumaya odaklanır. Bu süreç, doğru zamanlama ve dikkatli uygulama gerektirir, ancak bahçıvanlara sevdikleri bitkileri yıllarca koruma fırsatı sunar.

Kışlatma yönteminin seçimi, yaşadığınız bölgenin iklim koşullarına bağlıdır. Eğer kışlar çok sert değilse ve toprak donması nadiren veya hafif bir şekilde gerçekleşiyorsa, bitkiyi yerinde bırakıp üzerini kalın bir malç tabakasıyla örtmek yeterli olabilir. Bu malç tabakası, toprak için bir yorgan görevi görerek kökleri aşırı soğuktan izole eder. Ancak, sıcaklığın sürekli olarak donma noktasının altına düştüğü ve toprağın derinlemesine donduğu bölgelerde, bu yöntem yetersiz kalacaktır. Bu tür iklimlerde en güvenli ve etkili yöntem, bitkinin yumrularını sonbaharda topraktan çıkarmak ve ilkbahara kadar iç mekanda saklamaktır.

Yumruları saklama kararı alındığında, zamanlama çok önemlidir. Bu işlem, bitkinin toprak üstü kısımları ilk hafif donlardan sonra sararıp solmaya başladığında, ancak toprak henüz donmadan önce yapılmalıdır. Bu zamanlama, bitkinin yaz boyunca ürettiği enerjiyi yumrularında depolaması için yeterli süreyi tanır. Yumruların dikkatlice topraktan çıkarılması, temizlenmesi ve uygun koşullarda saklanması, onların çürümesini veya kurumasını önleyerek ilkbaharda yeniden ekime hazır olmalarını sağlar.

Başarılı bir kışlatma süreci, akşam sefası bitkinizin ömrünü uzatmanın ve her yıl daha da gelişmiş, daha büyük bir bitkiye sahip olmanın anahtarıdır. Bu, sadece bitkiyi korumakla kalmaz, aynı zamanda her sezon yeni bitki veya tohum satın alma ihtiyacını da ortadan kaldırarak sürdürülebilir bir bahçecilik pratiği sunar. Biraz özen ve planlama ile, akşam sefasının büyüleyici güzelliğinin keyfini yıllar boyu çıkarabilirsiniz.

Kışa hazırlık dönemi

Akşam sefası bitkisini kışa hazırlama süreci, sonbaharın başlarında, havalar henüz çok soğumadan başlar. Bu dönemde bitkinin büyümesi doğal olarak yavaşlar ve çiçeklenme azalır. Bu geçiş döneminde yapılacak doğru bakım uygulamaları, bitkinin enerjisini toprak altındaki yumrularında depolamasına ve kışı daha güçlü bir şekilde atlatmasına yardımcı olur. Bu süreçteki ilk adım, gübrelemeyi tamamen durdurmaktır. Sonbaharda gübre vermek, bitkiyi yeni, zayıf sürgünler üretmeye teşvik edebilir; bu taze büyüme kış soğuklarına karşı son derece hassas olacağından bitkiye zarar verebilir.

Sulama sıklığı da bu dönemde kademeli olarak azaltılmalıdır. Günler kısaldıkça ve sıcaklıklar düştükçe, bitkinin su ihtiyacı azalır. Toprağın sürekli ıslak kalması, özellikle soğuk havalarda, yumruların çürüme riskini artırır. Sulamalar arasında toprağın daha uzun süre kurumasına izin vermek, bitkinin doğal dinlenme döngüsüne girmesine yardımcı olur. Bu dönemde, bitkinin bir sonraki yıl için tohum üretmesine izin verilebilir. Olgunlaşan siyah tohumlar toplanıp kurutularak, ilkbaharda yeni bitkiler yetiştirmek üzere saklanabilir.

Bitkinin toprak üstü kısımlarının ilk hafif donlardan etkilenmesine izin vermek genellikle iyi bir fikirdir. İlk don, bitkinin yapraklarını ve saplarını öldürerek bitkiye dinlenme dönemine girme sinyali verir ve enerjinin tamamen yumrulara yönlenmesini sağlar. Yapraklar ve gövdeler don nedeniyle kararıp pörsüdükten sonra, bu ölü kısımlar topraktan yaklaşık 10-15 cm yukarıdan kesilmelidir. Bu, yumruları topraktan çıkarırken daha kolay çalışmanızı sağlar ve hastalık bulaşma riskini azaltır.

Eğer ılıman bir iklimde yaşıyorsanız ve yumruları toprakta bırakmaya karar verdiyseniz, bitkinin kök bölgesini korumak için hazırlık yapmanız gerekir. Toprak üstü kısımları kestikten sonra, bitkinin tabanını yaklaşık 15-20 cm kalınlığında bir malç tabakasıyla örtün. Kuru yapraklar, saman, çam iğneleri veya doğranmış ağaç kabuğu bu iş için ideal malzemelerdir. Bu yalıtkan tabaka, toprağın sıcaklığını dengeleyerek ve ani donlardan koruyarak yumruların kışı güvenli bir şekilde geçirmesine yardımcı olur.

Yumruların topraktan çıkarılması ve saklanması

Kışların sert geçtiği ve toprağın donduğu bölgelerde, akşam sefası yumrularını kış boyunca korumanın en güvenli yolu onları topraktan çıkarmaktır. Bu işlem, ilk hafif donların bitkinin toprak üstü kısımlarını öldürmesinden sonra, ancak zemin sertleşmeden önce yapılmalıdır. Bir bahçe çatalı veya kürek kullanarak, bitkinin kök sistemine zarar vermemeye özen göstererek, bitkinin etrafındaki toprağı dikkatlice gevşetin. Yumrular beklenenden daha derinde ve geniş bir alana yayılmış olabilir, bu yüzden bitkinin tabanından biraz uzakta kazmaya başlayın.

Yumruları topraktan çıkardıktan sonra, üzerlerindeki fazla toprağı nazikçe silkeleyin. Yumruları suyla yıkamaktan kaçının, çünkü fazla nem depolama sırasında çürümeye neden olabilir. Kök topunu çıkardıktan sonra, kalan sapları yumrunun tepesinden yaklaşık 5 cm kalacak şekilde kesin. Daha sonra yumruları birkaç gün boyunca doğrudan güneş ışığından uzak, havadar, serin ve kuru bir yerde (örneğin bir garaj veya sundurma) kurumaya bırakın. Bu “kürleme” süreci, yumruların yüzeyinin sertleşmesine ve depolama sırasında çürüme olasılığını azaltan koruyucu bir tabaka oluşturmasına yardımcı olur.

Kürleme işlemi tamamlandıktan sonra, yumruları kış uykusu için hazırlama zamanı gelmiştir. Yumruları, içleri hafif nemli torf, vermikülit, kum veya talaş ile doldurulmuş bir karton kutu, kese kağıdı veya ahşap kasa içine yerleştirin. Saklama ortamının tamamen kuru olmaması önemlidir, çünkü bu yumruların aşırı kuruyup büzüşmesine neden olabilir. Ancak çok ıslak da olmamalıdır, zira bu da küflenme ve çürümeye yol açar. Yumruların birbirine değmemesine dikkat edin; bu, olası bir çürümenin diğer yumrulara yayılmasını engeller.

Hazırlanan kutuları, kış boyunca sıcaklığın sabit olarak 5 ila 10°C arasında kaldığı, donma riski olmayan, karanlık ve kuru bir yere (bodrum, kiler veya ısıtmasız bir garaj gibi) yerleştirin. Kış boyunca ayda bir kez yumruları kontrol ederek çürüyen, küflenen veya aşırı buruşanları ayıklayın. Eğer saklama ortamı çok kuru görünüyorsa, hafifçe su püskürterek nemlendirebilirsiniz. Bu özenli saklama yöntemi, yumruların ilkbahara kadar sağlıklı ve canlı kalmasını sağlayacaktır.

İlkbaharda yumruların yeniden hazırlanması

Kış boyunca başarıyla saklanan akşam sefası yumruları, ilkbaharda yeniden bahçeye dikilmeye hazır hale getirilir. Bu süreç, son don tehlikesi geçtikten ve toprak sıcaklığı en az 15-18°C’ye ulaştıktan sonra başlar. Bahçeye dikimden yaklaşık 4-6 hafta önce, yumruları saklandıkları yerden çıkararak “uyandırma” sürecini başlatabilirsiniz. Bu, onlara büyüme sezonu için bir başlangıç avantajı sağlar ve daha erken çiçeklenmelerine yardımcı olur.

İlk adım, yumruları dikkatlice incelemektir. Kış boyunca büzüşmüş, kurumuş, yumuşamış veya çürümüş olanları atın. Sadece sert ve sağlıklı görünen yumruları kullanın. Eğer yumrular çok büyükse ve üzerinde birden fazla belirgin büyüme noktası (göz) varsa, onları keskin ve steril bir bıçakla bölebilirsiniz. Her parçanın en az bir veya iki büyüme noktası içerdiğinden emin olun. Kesilen yüzeylerin birkaç saat veya bir gün boyunca kuruyarak bir nasır tabakası oluşturmasına izin vermek, dikim sonrası çürüme riskini azaltır.

Yumruları “uyandırmak” için, onları hafif nemli saksı toprağı veya torf ile doldurulmuş sığ tepsilere veya saksılara yerleştirebilirsiniz. Yumruları, büyüme noktaları yukarı bakacak şekilde yatay olarak yerleştirin ve üzerlerini hafifçe toprakla örtün. Saksıları, bol miktarda dolaylı ışık alan sıcak bir yere (yaklaşık 20-22°C) koyun. Toprağı hafif nemli tutun, ancak aşırı sulamaktan kaçının. Birkaç hafta içinde, yumrulardan yeni sürgünler çıkmaya başlayacaktır.

Genç sürgünler birkaç santimetre boyuna ulaştığında ve bölgenizdeki son don tehlikesi tamamen geçtiğinde, bitkiler dışarıdaki kalıcı yerlerine dikilmeye hazırdır. Dış mekana dikmeden önce, genç bitkileri birkaç gün boyunca kademeli olarak dış koşullara alıştırmak (aklimatizasyon) önemlidir. Bu, onları başlangıçta birkaç saatliğine gölgeli ve korunaklı bir yere koyup, her gün dışarıda kalma süresini ve güneşe maruz kalma miktarını artırarak yapılır. Bu hazırlık süreci, kış boyunca dinlenen yumruların yeni büyüme sezonuna sorunsuz ve güçlü bir başlangıç yapmasını sağlar.

📷 そらみみCC BY-SA 4.0, via Wikimedia Commons

Bunları da beğenebilirsin